Sanatçı Ufuk Bigay’ın yenilikçi mobil stüdyo tasarımı Almanya’da ödüle değer görüldü

1990’lı yılların sevilen pop müzik sanatçısı Ufuk Bigay, kendi tasarladığı yenilikçi mobil stüdyo ile Red Dot Design Award’ta (Red Dot Tasarım Ödülleri) ödül kazandı.

Anadolu Ajansı

Anadolu Ajansı

30 Tem, 2024

1990’lı yılların sevilen pop müzik sanatçısı Ufuk Bigay, kendi tasarladığı yenilikçi mobil stüdyo ile Red Dot Design Award’ta (Red Dot Tasarım Ödülleri) ödül kazandı.

Dünya çapında en prestijli tasarım ödüllerden sayılan Red Dot Tasarım Ödülleri, 1955 yılından bu yana sadece yenilikçi ve kaliteli tasarımlara veriliyor. Ürün tasarımı, iletişim tasarımı ve tasarım konsepti olmak üzere üç ana kategoride verilen ödüller, tasarım dünyasında saygınlık ve tanınırlığı artırıyor.

Almanya merkezli yarışmada “Uluslararası Red Dot Tasarım Ödülü”ne değer görülen Bigay’ın tasarladığı mobil stüdyo, herhangi bir mekanda ses kayıtlarının bir stüdyo kalitesinde alınmasını sağlayarak, ses sanatçılarına, radyo yayıncılarına, podcasterlara diledikleri her yerde kayıt yapma imkanı sunan yenilikçi bir çözüm olarak yarışmada öne çıktı.

Tasarım çalışmalarına Kovid-19 salgını döneminde başladı

Bigay, 1990’lı yıllardan 2000’li yılların başına müzik sahnesinde yer aldı ve hit şarkılarıyla geniş kitlelere ulaştıktan sonra sahne kariyerine ara verdi.

Halen seslendirme ve müzik alanlarında aktif şekilde çalışan Bigay, bir süredir dijital platformlara hizmet veren stüdyoları yönetiyor hem de haftanın belirli günlerinde tasarım atölyesi çalışmalarını yürütüyor.

AA muhabirine çalışmalarına ilişkin açıklamada bulunan Bigay, hikayesinin şarkıcılıktan tasarımcılığa geçiş sürecine evrildiğini belirterek, “1992 yılında çıkan bir albümle Türkiye beni tanıdı. Toplamda 3 albümüm var. 1990’ların sonuna kadar zaten hepimiz o dönem oldukça popülerdik. Bu popülerliğin verdiği yönle 2000’lerin ortasına kadar müzik çalışmalarıma devam ettim. Müziğe başlarken yine tesadüfler sonucu TRT’de seslendirme yaptım. İlerleyen dönemde de birtakım markaların sesi oldum. Reklamlarda da konuşuyordum.” dedi.

Stüdyo sahibi olduktan sonra ses konusunda teknik özellikleri daha net öğrendiğini aktaran sanatçı, “Pandemi sırasında sanatçılardan bir şekilde kayıt almamız gerekiyordu. Teknolojik olarak, dijital olarak, evlerine ulaşmayı başardık. İnternetten onların bilgisayarlarına bağlanarak o ortamda kayıt alabildik ama akustiği çözemedik. ‘Nasıl çözeriz’ diye yaklaşık 10 güne yakın beyin fırtınaları yapıldı, çözüm bulamadık. Birtakım tasarım çalışmaları da işte o zaman başladı.” diye konuştu.

“Mobil Stüdyo ile pandemiyi atlattık”

Bigay, tasarımının son haline ulaşana kadar çok aşamadan geçtiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

“Aynı zamanda küçük bir evde kullanılabilir olması gerekiyordu. Yüksek sesle ya da kısık sesle iyi bir mikrofonla, iyi kayıtlar alması gerekiyordu. Tüm bu özellikleri bir araya toplayıp yaklaşık 6 jenerasyon sonra istediğimiz ürüne ulaştık. O sesi nasıl soğuracağımıza dair bir takım teknik terimler var. Onların nasıl açıklanacağına dair bir fikrim yoktu. Sağ olsunlar akademiden hocalar ve piyasadan duayen arkadaşlar bize bu konuda yardımcı oldular. Sonunda ismini ‘Mobil Stüdyo’ koyduğumuz bir ürün çıktı ortaya. Bu ürünle pandemiyi atlattık. Dünyadaki bütün ülkeler yayına yeni iş çıkaramamışken Türkiye, tek başına o listenin tepesine taze kayıtlarla çıktı. Bu da bizim için çok değerliydi. Küçük bir atölyede kendi kendimize yapıyorduk. Daha büyük bir atölyeye geçtik ve ürünü üretmeye başladık. Başkalarına da hizmet vermek istedik. İkinci başvurumuzda kazandık. Öyle bir tasarım başarısı filan beklemiyorduk. İkinci gönderdiğimizde ‘Best Audio Product’ ödülü aldı. Galaya davet edildiğimde de inanamamıştım. Yani sonuçta müzisyenim. Tasarım başlı başına özel bir disiplin. İnsanlar ömürlerini veriyorlar bu disiplin için. Çok yetenekli insanlar tanıyorum tasarımcı olarak. Onların arasına katılmış olmak beni çok mutlu etti.”

“Evdeki akustikler konusunda bir ürün gamı hazırladık”

Ödül kazanmanın özgüven sağladığını söyleyen sanatçı, “Sesle alakalı bir iki projem daha vardı. Tasarımlara ekip olarak başladık. Ürünümüzün bu eylül ayının başında Avrupa’da lansmanı yapılıyor. Sonra ekim ayında da ABD’de lansman yapılacak. Heyecanlıyız. Şu anda tasarım ekibi yeni ürünlerin ilk prototiplerini yapmaya başladılar. Herhalde o da önümüzdeki sene veya bir sonraki sene bitmiş olur. Yavaş yavaş ev akustiğine girmiş olacağız bu sayede.” ifadelerini kullandı.

Ufuk Bigay, mobil stüdyonun görsel tasarımıyla ilgili geliştirmelerin devam ettiğini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İnsanlar kendilerine özel ürün istiyorlar. Dolayısıyla ürünle ilgili özel seriler çıkartacağız. Özellikle evdeki akustikler konusunda bir ürün gamı hazırladık. Şu anda bu ürünle podcasterlar, şarkıcılar, evde kendilerine veya kapalı herhangi bir alanda kayıt yapan herkes için hikaye anlatıcıları, kitap okuyucuları kullanabiliyor. Hatta aynı evde seslendirme yapan ve bankacı olan bir çift arkadaşımız var. Bankacı olan arkadaşımız da ürünün içinde toplantı yapıyor. Yani sonuçta evde sesle ilgili bir sorun yaşamadan istediğiniz iletişim kurabiliyorsunuz.”