DSÖ Sözcüsü Harris: Yeni bir Kovid-19 dönemi mi yaşayacağız diye endişe etmeye gerek yok

DSÖ Sözcüsü Margaret Harris, “Kovid-19 benzeri bir durumla karşı karşıya olduğumuzu düşünerek endişelenmenize gerek yok.” şeklinde açıklamada bulundu.

Newstimehub

Newstimehub

20 Ağu, 2024

m cicegi virusu

DSÖ Sözcüsü Margaret Harris, “Kovid-19 benzeri bir durumla karşı karşıya olduğumuzu düşünerek endişelenmenize gerek yok.” şeklinde açıklamada bulundu.

Harris, geçen hafta DSÖ’nün yayılmasını “uluslararası öneme sahip bir halk sağlığı acil durumu” olarak ilan etmesi ve küresel mercek altında olan M çiçeği virüsüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Virüsün hızla yayılmasının dünya gündeminde önemli bir yer tuttuğunu belirten Harris, M çiçeği virüsünün iki genetik türü olduğunu açıkladı: “Klad 1” ve “Klad 2.”

Harris, geçen yıl ortaya çıkan ve endişe yaratan yeni “Klad 1b” türü hakkında konuştu. Bu türün özellikle hızlı bulaşması ve çocuklar arasında yüksek ölüm oranına sahip olması nedeniyle kaygı yarattığını ifade etti. “Bu tür, hızla yayılması nedeniyle özellikle endişe verici. 2023’ün tamamında görülen vaka sayısının üzerinde vakalar tespit ettik. Virüs, sadece diğer ülkelere değil, aynı zamanda daha önce vaka görülmemiş Burundi, Ruanda, Uganda ve Kenya’ya da yayıldı” şeklinde bilgi verdi.

M çiçeği virüsünün yeni türü Klad 1b nedeniyle hastalıkla ilişkilendirilen ölüm oranlarının arttığını belirten Harris, bu oranın genel olarak yaklaşık yüzde 3 olduğunu, ancak küçük çocuklar gibi savunmasız gruplarda daha yüksek olduğunu vurguladı. “Özellikle küçük çocukların üzerindeki etkilerinden endişe ediyoruz. Ayrıca, çatışmalar nedeniyle yerinden edilmiş kişiler arasında virüs hızla yayılmakta. Bu bireylerin bağışıklık sistemleri yetersiz beslenme nedeniyle zayıf ve bu durum onları daha da tehlikeli bir konuma getiriyor” dedi.

Harris, çiçek hastalığı ve HIV enfeksiyonu geçiren kişilerin M çiçeği virüsünü daha ağır bir şekilde deneyimleyebileceğini ve bu nedenle ölüm risklerinin daha yüksek olduğunu belirtti.

M çiçeği virüsü için henüz özel bir tedavi bulunmadığını kaydeden Harris, virüsü doğrudan hedef alan bir antiviral ilacın mevcut olmadığını ancak semptomatik tedavilerin etkili olabileceğini ifade etti.

Harris, hastalığa yakalanan kişilerin ciltlerinde döküntülerin oluştuğunu belirterek, bu durumun başka enfeksiyonların kapılmasını önlemek için tedavi gerektirdiğini vurguladı.

M çiçeği virüsüne yakalananların genellikle ateşlerinin yükseleceğini hatırlatan Harris, bu durumda ateş düşürücü ve ağrı kesici ilaçlara ihtiyaç duyulacağını ifade etti. Hastaların tıbbi tedavi almalarının ve kendilerini izole etmelerinin büyük önem taşıdığını belirtti. Bu önlemlerin hem hastanın hem de çevresindekilerin sağlığı için kritik olduğunu ekledi.

“M çiçeği virüsü nedeniyle bir kapanmaya ihtiyaç yok”

Harris, çiçek hastalığı için geliştirilen aşıların M çiçeğine karşı etkili olduğunu kaydederek şöyle devam etti:

“M çiçeği virüsü taşıyan biriyle temas eden kişilere, bu temastan sonraki 4 gün içinde aşı olmalarının önerildiğini belirtti. Salgının yayıldığı bölgelerdeki sağlık çalışanlarının da aşılanması gerektiğini ifade etti. Ancak, kitlesel aşılama yapılmasının önerilmediğini vurguladı. Bunun yerine, virüsün yayılma riskinin yüksek olduğu yerlerde hedefli aşılama yapılması gerektiğini söyledi. Şu anda aşı tedarikinin ve salgın bölgelerine ulaşımının zor olduğunu belirtti. Kuzey Avrupa, ABD ve Japonya gibi ülkelerin yeterli aşı stoklarına sahip olduğunu ve bu ülkelerle ve üreticilerle yakın iş birliği içinde olduklarını ifade etti. Hedeflerinin, aşı üretimini artırmak ve mevcut stokları ihtiyaç duyulan bölgelere ulaştırmak olduğunu ekledi. Virüsün aktif bir şekilde yayılmakta olduğunu ve iyi bir temas takibi ile izolasyon önlemleri ile kontrol altına alınabileceğini söyledi. “Salgının kontrol altına alınması için bir kapanmaya gerek yok,” dedi. “Önemli olan, kimin hasta olduğunu doğru bir şekilde bilmek ve bu bilgiye dayanarak etkili gözetim yapmaktır. İyi laboratuvar teşhisleri, hastaların ve virüsün nerede olduğunu takip etmek için gereklidir,” şeklinde açıklamada bulundu.”

Harris, M çiçeği virüsünün durumunu etkili bir şekilde takip edebilmek için iyi laboratuvar teşhislerinin şart olduğunu belirtti. Ayrıca, toplumların bu hastalıkla mücadelede aktif rol oynamasının önemine dikkat çekti.

Aşılamanın yanı sıra, “basit halk sağlığı önlemlerinin” de büyük önem taşıdığını ifade eden Harris, hasta ve temaslıların düzenli olarak takip edilmesi durumunda virüsün yayılmasının yavaşlatılabileceğini ve kontrol altına alınabileceğini söyledi.

“M çiçeği virüsünün dünyaya yayılmasını ve bir pandemiye dönüşmesini istemiyoruz”

M çiçeğiyle ilgili insanların “yeni bir Kovid-19 gibi süreç başlayabilir mi?” diye tedirgin olduğunu belirten Harris, şunları kaydetti:

Harris, Kovid-19 gibi büyük bir endişeye gerek olmadığını belirterek, M çiçeği virüsünün farklı bir şekilde yayıldığını vurguladı. Kovid-19’un hava yoluyla bulaştığını, M çiçeği virüsünün ise yakın fiziksel temas yoluyla yayıldığını söyledi. Bu nedenle, M çiçeği virüsünün yayılmasını engellemenin daha kolay olduğunu, çünkü fiziksel temasın kontrol altına alınmasının hava yoluyla yayılan bir virüsü durdurmaktan daha basit olduğunu ifade etti. M çiçeği virüsünün dünya genelinde bir pandemiye dönüşmesini istemediklerini, bunun sağlık sistemleri üzerinde ek bir baskı yaratabileceğini belirtti. Virüsün uluslararası bir halk sağlığı acil durumu olarak ilan edildiğini de ekledi. Pakistan ve İsveç’in M çiçeği vakalarını bildirerek hızlı bir şekilde bu durumu paylaştığını belirten Harris, bu ülkelerin şeffaflığının mücadeleye önemli katkı sağladığını ifade etti. Ülkelerin M çiçeği virüsüyle ilgili durumu raporlarında açık ve net olmalarının, uluslararası iş birliği ve mücadelenin başarısı için kritik olduğunu söyledi.

M çiçeği virüsü nedir?

DSÖ’ye göre, M çiçeği virüsü, Poxviridae ailesine ve Orthopoxvirus cinsine ait bir virüs olan “maymun çiçeği” virüsünden kaynaklanan viral bir hastalıktır.

Hastalığın belirtileri genellikle yüksek ateş, baş ağrısı, sırt ve kas ağrıları, lenf bezlerinde şişlik, yorgunluk, üşüme ve titreme gibi şikayetleri içerir. Ayrıca, ciltte su çiçeğine benzer kabarcıklar da görülebilir.

M çiçeği virüsü, enfekte olmuş bireylerden veya fare ve sincap gibi kemirgen hayvanlardan bulaşabilir. Virüs, vücutta oluşan döküntülere dokunarak, bu döküntülerin bulunduğu giysi, çarşaf, havlu gibi eşyaları kullanarak ve vücut sıvılarıyla temas ederek yayılabilir.

Aşı faaliyetleri

Çeşitli ülkelerin sağlık kurumları, çiçek hastalığına karşı kullanılan aşıların M çiçeği virüsüne karşı da etkili bir koruma sağladığını belirtiyor.

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri, JYNNEOS aşısının M çiçeği riskini azaltmada etkili olduğunu ve en iyi sonuç için 28 gün arayla iki doz uygulamanın tavsiye edildiğini vurguluyor.

Avrupa Birliği Komisyonu’nun internet sitesinde, AB ve İngiltere’de onaylı olan “MVA-BN” veya “Modifiye Aşı Ankara-Bavarian Nordic” adlı aşının, ABD ve İsviçre’de JYNNEOS, Kanada’da ise IMVAMUNE ismiyle sunulduğu ifade ediliyor. Bu aşı 18 yaş ve üstü kişiler için uygun.

Avustralya Sağlık Bakanlığı, M çiçeğine karşı JYNNEOS ve ACAM2000 aşılarının kullanılabileceğini belirtirken, ACAM2000’in 12 aylıktan küçük bebekler için uygun olmadığını aktarıyor.

DSÖ, 9 Ağustos’ta aşı üreticilerine acil kullanım listesi için sürecin başlatıldığını duyurdu ve iki aşının bu liste için değerlendirildiğini belirtti.