Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Cibuti ve Etiyopya’yı ziyaret edecek ve bu, 2019’daki gezisinden sonra bölgedeki ikinci resmi turu olacak.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 20-22 Aralık tarihleri arasında Cibuti ve Etiyopya’yı ziyaret edecek ve bu, 2019’daki gezisinden sonra bölgedeki ikinci resmi turu olacak. Bu ziyaret, kıtanın Batı ve Sahel bölgelerindeki etkisinin azalmasıyla Fransa’nın Doğu Afrika’ya yönelik stratejik dönüşünü vurguluyor.
Macron ilk olarak 20 Aralık’ta Cibuti’ye inecek ve burada Cumhurbaşkanı İsmail Ömer Guelleh ile görüşmesi planlanıyor. Ziyareti sırasında, 1.450 askerin bulunduğu Fransa’nın en büyük Afrika askeri üssünü ziyaret edecek. Cibuti’nin Afrika Boynuzu’ndaki konumu, orada askeri üsleri bulunan ABD, Çin ve Japonya gibi çok sayıda yabancı gücü cezbetmiştir. Macron’un ziyareti, 2019’daki ilk seyahatinde ana hatlarıyla belirttiği gibi, savunma ve ekonomik iş birliğine odaklanarak bu uzun süreli müttefikle bağları güçlendirmeyi amaçlıyor.
The Wall Africa Journal’a göre Macron’un ziyareti, Fransa’nın Afrika’daki varlığını yeniden konumlandırmaya yönelik daha geniş bir stratejinin parçası. Bu, kıtanın diğer bölgelerindeki aksiliklerin ardından Doğu Afrika’da daha güçlü ortaklıklar kurmayı içeriyor.
Macron’un Etiyopya’da, Fransa’nın Kenya, Somali ve Tanzanya gibi önemli Doğu Afrika ülkelerinde ortaklıklarını genişletmeyi amaçlaması nedeniyle ulusal liderlerle görüşmesi bekleniyor. Fransa yakın zamanda Somali için borç affı duyurdu ve bu, bölgeye olan daha geniş ilgisini yansıtıyor. Ancak ziyaret, Fransa’nın Batı Afrika’daki etkisinin önemli ölçüde azaldığı bir zamanda gerçekleşiyor. Nijer, Mali ve Burkina Faso gibi ülkeler, Fransa ile bağlarını kopardı veya önemli ölçüde azalttı, birliklerini sınır dışı etti ve Fransız varlığını reddettiğinin sinyalini verdi.
Macron’un son Afrika turu tartışmasız değildi. Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ne yaptığı ziyaret sırasında, sözleri küçümseyici olarak eleştirildi ve Fransa’nın Afrika ülkelerine karşı daha fazla saygı göstermesi yönünde çağrılar yapıldı. Ayrıca, Fransa’nın Sudan’daki iç çatışmaya müdahil olması incelemeye tabi tutuldu.
Fransa, Sahel ve Batı Afrika’da artan bir direnişle karşı karşıya kalırken, odak noktası etkisini yeniden inşa etmeyi umduğu doğuya kaydı. Ancak, kıtanın diğer bölgelerindeki varlığının zayıfladığı bir ülkeye Doğu Afrika’nın ne kadar fırsat sağlayacağı belirsizliğini koruyor.
