Arkasındaki hikaye: Kongolular neden benzersiz giyiniyor?

Geleneksel giyim unsurlarını modern Avrupa tarzı kıyafetlerle harmanlayarak, bugün “sapeur kültürü” olarak bilinen benzersiz bir moda akımının doğmasına öncülük etmiştir.

Newstimehub

Newstimehub

13 Eyl, 2024

kongo 1

Geleneksel giyim unsurlarını modern Avrupa tarzı kıyafetlerle harmanlayarak, bugün “sapeur kültürü” olarak bilinen benzersiz bir moda akımının doğmasına öncülük etmiştir. Bu kültür, şıklık ve zarafeti öne çıkaran, renkli, dikkat çekici ve özenle seçilmiş kıyafetlerle kendini ifade eden bir yaşam tarzını temsil eder.

Kongo Cumhuriyeti’nin başkenti Brazzaville veya komşu Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin başkenti Kinşasa’yı ziyaret edenler, şehrin sokaklarında özenle giyinmiş birçok kadın ve erkekle karşılaşmaları kaçınılmazdır. Bu benzersiz tarz, canlı renklerden oluşan kıyafetler ya da dünyaca ünlü markaların zarif takım elbiselerini içerir. Şehir merkezinden kenar mahallelere kadar nerede dolaşırsanız dolaşın, bu dikkat çekici grubu fark etmemeniz imkânsızdır.

Bu noktada iki farklı Kongo ülkesinin birbirine karıştırılmaması önemlidir. Kongo Demokratik Cumhuriyeti (eski Belçika sömürgesi) ve Kongo Cumhuriyeti (eski Fransız sömürgesi) ayrı devletlerdir. Başkentler Kinşasa ve Brazzaville, yalnızca Kongo Nehri’nin 7 kilometrelik bir kısmıyla birbirinden ayrılır.

Sapeur kültürü olarak bilinen bu giyim tarzının kökleri, tarihçilere göre her iki Kongo ülkesinin de sömürge yönetimi altında olduğu 1920’lere dayanır. O dönemde bazı gruplar sömürgecilere karşı direnişi savunurken, başka bir grup ise Kinşasa ve Brazzaville’de sömürge yöneticileri gibi giyinerek bu duruma tepki gösterdi.

Kongo’daki Sapeur kültürünün kökeni, yalnızca Batı tarzı kıyafetlere merak duyan sıradan Kongolulardan değil, Belçika ve Fransız vatandaşları tarafından hizmetçi olarak tutulan kişilerden geliyor. Bu hizmetçiler, “Evet, patron sensin ama ben de senin gibi giyinip davranabilirim” mesajını taşıyan bir protesto biçimi olarak, sömürge yöneticileri gibi giyinmeye başladılar.

Maaşlarını Batılı kıyafetler almak için biriktiren bu insanlar, yurtdışında çalışmaya giden bazı arkadaşlarının dönüşte kendilerine verilen kıyafetlerle geri dönmesiyle daha da dikkat çekici hale geldi. Sosyal medyada kültürün canlılığına dikkat çeken TikTok kullanıcısı St Germain de Londres, “Sape, ambianceurs ve zarif insanlar topluluğu anlamına geliyor” derken, “ambianceurs” terimi bir etkinlikte kalabalığı harekete geçiren kişiler için kullanılıyor. Bir diğer kullanıcı ise “Bazıları, hiç ihtiyaç duyulmayan kalın kışlık ceket ve botlarla dolaşıyor” yorumunu yapıyor.

Tarihçiler, giyimin Kongo’da ince bir aktivizm biçimi olarak kullanıldığını belirtirken, zamanla bu şık giyim tarzı toplumun farklı kesimlerinde yaygınlaştı. Geleneksel kıyafetlerle modern Batı modasını harmanlayan Kongo halkı, La Sape adını verdikleri “klas giyim” kültürünü yarattı. Bugün Sapeur’ler, kendilerini parlak fötr şapkalar, süslü bastonlar, göz alıcı saç kesimleri, renkli takım elbiseler, timsah derisi ayakkabılar ve tasarım kıyafetlerle ifade ediyor.

Bu kültür, yalnızca şıklığı değil, aynı zamanda bireyselliği, mirası ve özgünlüğü temsil eden bir yaşam tarzı haline gelmiş durumda.

Kongo’daki Sapeur kültürü, bazıları için yaşam tarzının ötesinde bir meydan okuma sembolü. Belgelenen bir örnekte, aylık kirası 50 dolar olan bir evde yaşayan bir keşiş, fiyat etiketleri 300 doların üzerinde olan tasarımcı kıyafetler ve ayakkabılar satın almak için ara sıra para biriktiriyor. TikTok kullanıcısı M. G Evie, bu duruma dikkat çekerek “Sapeur’ler, paralarını tasarım kıyafetler yerine tasarrufa ve yatırıma harcamalı” dese de, pek çok Sapeur’un amacı farklı: Zorluklar karşısında şıklıklarıyla varlıklarını ortaya koymak.

Sapeur’ler, lüks kıyafetler için yaptıkları fedakarlıkları “iyi harcanmış para” olarak görüyor. Kimileri ise bu kültürün bir saplantı haline geldiğini ve bundan vazgeçmenin asla bir seçenek olmadığını belirtiyor. Kongo’nun merhum Rhumba müzisyeni Papa Wemba da La Sape kültürünü dünya genelinde popülerleştiren isimlerden biri. Papa Wemba, La Sape’in adeta bir din gibi olduğunu ifade etmiş ve bu nedenle ona “La Sape’cilerin babası” anlamına gelen “le Pape de La Sape” lakabı takılmıştır.

La Sape, bu fedakarlıklar ve şıklık anlayışıyla, Kongolu toplumda hem bir yaşam tarzı hem de direnişin sembolü olarak varlığını sürdürüyor.

kongo