Kendi kendini yetiştirmiş bir dijital sanatçı olan Faithe Turner’ın resimleri siyah kadınları her şeye rağmen güzelliklerini kucaklamaya teşvik ediyor.
Faithe Turner’ın sanatına bakıldığında üç şey göze çarpıyor: siyah kadınların çok yönlülüğü, her şeye rağmen başarılı olma kararlılıkları ve sanatçının imzasını taşıyan güzel kelebek motifi.
Faithe’nin resimlerindeki kadın öznelerin çoğunun genellikle gözleri yoktur. Bu, sanatçının eserlerindeki bir başka çarpıcı özelliktir; gözlerin yer aldığı az sayıdaki eser, içsel yansıma ve kendini kabullenmenin değerini vurgulamak istercesine kasıtlı olarak kapalı resmedilmiştir.
TRT Afrika’ya konuşan Faithe, “Sadece dudaklara ve burunlara odaklanıyorum çünkü sanatım siyah kadınları merkeze alıyor ve bunlar genellikle çok büyük ya da çok geniş diye alay edilen iki özellik” diyor.
Annesi Haiti’den gelen ve kendi kendini yetiştiren dijital sanatçı, “Siyah kadınlar genellikle yüz hatları konusunda güvensiz hissettirilirken, diğer ırklardan kadınlar dudaklarını dolgunlaştırabiliyor ve bunun için övgü alabiliyor” diyor.
“Siyah kadınların, gözleri dikkatlerini dağıtmadan yüz hatlarının güzelliğini görmelerini istiyorum.”
‘Bebek saçı’
Siyah kadınlar saçlarını farklı tarzlarda kullanmalarıyla tanınıyor ve Faithe’nin resimlerinin birçoğu bu saç modellerine övgü niteliğinde.
Ancak çoğunlukla siyah kadınların yüz hatlarını resmetme motivasyonu, kendi kızıyla yaşadığı kişisel bir deneyimden kaynaklanıyor.
“Kızım yaklaşık beş yaşındayken, ağırlıklı olarak İspanyol öğrencilerin gittiği bir okuldaydı. Bir gün eve geldiğinde kıvırcık saçlarından nefret ettiğini ve okuldaki Hispanik kızlar gibi düz olmasını istediğini söyledi,” diye açıklıyor iki çocuk annesi.
New York’ta yaşayan sanatçı, “Kendi saçının ne kadar güzel olduğunu görmesine yardımcı olmak için bir konuşma yaptık ve bu beni, çocukluklarında yaşadıkları geçmiş travmalar nedeniyle saçları hakkında aynı şeyleri hisseden diğer küçük siyah kızları ve yetişkin kadınları düşünmeye itti” diyor.
“Bu konuşmadan sonra sanatımda bir değişim oldu ve özellikle siyah kadınlar için sanat yapmaya başladım.”
Faithe örgülerin, dokumaların, locs ve cornrow saç modellerinin düzgünlüğünü ve dokusunu, ayrıca birçok siyah kadının saç modelinde sıklıkla öne çıkan, saç çizgisi boyunca uzanan ‘bebek saçı’ tellerini dijital olarak taklit etme konusunda çok yetenekli hale geldi.
Renk karıştırma
Siyah kadınların farklı cilt tonlarını ve saç rengi tercihlerini sergilemek için resimlerini ayrıca zengin kahverengi tonlarında yapıyor.
Ortaya çıkan etki hiper gerçekçi ve dünyanın dört bir yanındaki siyah toplulukların salonlarının duvarlarında yer alan ve müşterilerin tercih ettikleri saç modelini seçebildikleri fotoğraf posterlerini anımsatıyor.
Hem geleneksel sanat hem de dijital sanat yine de belirli beceri setleri gerektiriyor.
Geleneksel sanat, elle fırça darbeleri ve renk karıştırma gibi tekniklerde ustalık gerektirirken, dijital sanat farklı efektler yaratmak için çeşitli yazılım araçlarının nasıl kullanılacağı konusunda uzmanlık bilgisi gerektirir.
Artsper forumuna göre, dijital sanat 1960’lardan bu yana birkaç on yıldır var olmasına rağmen, insanlar genellikle meşruiyetini sorgulama eğilimindedir.
Geleneksel sanat gibi dijital sanat da resim, çizim ve heykel gibi geleneksel sanat pratikleri üzerine inşa edilmiştir.
Ancak bazı insanlar teknolojik araçların dijital resmi hile yapmaya varacak kadar kolaylaştırdığını savunuyor ki Faithe bu düşünceyi şiddetle reddediyor.
“Sanatımı ekranda bir fare ve (dijital) bir fırça kullanarak yaratıyorum ama bu yine de resim. Hala çok fazla beceri gerektiriyor ve yapması hala çok zor,” diyor New York Sanat Enstitüsü mezunu.
“Zaman içinde daha iyi hale geldim ama özellikle saç modeli çalışmalarında hala zaman alıcı olabiliyor çünkü öznelerin kafaları çok küçük ve daha fazla ayrıntı gerektiriyor.”
Sanatsal yetenek
Faithe başlangıçta moda tasarımcısı olmayı hedefliyordu ancak bir akademik danışmanın tavsiyesi üzerine rotasını grafik tasarıma çevirdi.
“Eskiden kıyafet dikiyordum ama ilgi alanlarıma göre grafik tasarıma uygun olduğum söylendi,” diye açıklıyor. “Mezun olduktan sonra bir süre grafik tasarımcı olarak çalıştım, ta ki istediğim yaratıcı özgürlüğe sahip olmadığımı fark edene kadar.”
“Sanatçılar olarak istediğimiz her şeyi yaratma özgürlüğüne ihtiyacımız var. Bu yüzden grafik tasarımcılığı bırakıp kendim için sanat yapmaya karar verdim,” diyor.
Pek çok sanatçı gibi Faithe’nin de sanata olan ilgisi çocukluk yıllarında başlamış.
“Hala anaokulundan itibaren çocukken yaptığım birçok çizimle dolu kitaplarım var. Tüm hayatım boyunca çizim yaptım” diyor. “O zamanlar bile çoğunlukla kadınlar ve modayla ilgili şeyler çizerdim.”
Tam zamanlı bir sanatçı olmadan önce yaptığı çeşitli işlerde bile sanatsal yeteneği her zaman ortaya çıktı.
“Bir süre öğretmen olarak çalıştım ve her zaman çeşitli okul etkinlikleri için sanat eserleri yaratırdım. Meslektaşlarım her zaman neden profesyonel olarak sanat yapmadığımı sorarlardı. Sanırım içten içe hep bir sanatçıydım ama bunu pek ciddiye almamıştım.”
İnanç sıçraması
Faithe’nin sonunda sanatını ciddiye alması için bir sağlık sorunu yaşaması gerekti.
“Babam beş kez felç geçirdi ve hastaneye girip çıktı. Bu beni gerçekten aşağı doğru bir sarmala soktu ve onun acı çektiğini görmenin acısıyla sanat yaratmaya başladım,” diye anlatıyor. “Sanatı sosyal medyada paylaştığımda gerçekten iyi geri dönüşler aldım ve bu beni kendi işimi kurmaya teşvik etti.”
Markası ‘Faithe with an E’ 2019 yılında doğdu.
Şimdi tam zamanlı olarak günlükler, tişörtler, dijital planlayıcılar, çıkartmalar, kanvas baskılar, posterler ve duvar kağıdı sanatı gibi ürünler üretiyor. Bu ürünlerin çoğu olumlu ifadeler içeriyor ve kelebek imzasını taşıyor.
“Kelebekler dayanıklılığı ve büyümeyi temsil ediyor,” diyor TRT Afrika’ya.
“Diğer pek çok insan gibi ben de mücadele etmek zorunda kaldığım pek çok şey yaşadım ve bu yüzden bu imza, tıpkı bir tırtıldan kelebeğin çıkması gibi, zor zamanlardan da güzel şeyler çıkabileceğini hatırlatıyor.”
KAYNAK:TRTAFRİKA
