İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Mali Hizmetler Daire Başkanı Neslihan Vural’ın İGDAŞ’ın halka arz yoluyla özelleştirileceği yolundaki ifadeleri kamuoyunda ses getirdi. Konu İBB Başkanı İmamoğlu’na soruldu. İmamoğlu, Vural’ın haddini aşan bir açıklamada bulunduğunu belirtirken, İGDAŞ’ın halka arzının mümkün olduğunu fakat henüz masaya gelmediğini” ifade etti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Mali Hizmetler Daire Başkanı Neslihan Vural, belediye meclisinde CHP’nin çoğunluğu elde etmesinin, İGDAŞ’ın halka arzı da dahil olmak üzere fonlama sağlama planlarında ilerlemeye imkan tanıdığını belirtti.
Bloomberg’e konuşan Vural, İGDAŞ’ın 10 milyar dolara kadar değerleme ile halka arz edilebileceğini açıkladı ve bu açıklama kamuoyunda geniş yankı buldu.
‘İSPARK ve Halk Ekmek’e de sıra gelebilir’ Vural, otopark şirketi İSPARK, su şirketi Hamidiye ve ucuz ekmek üreticisi Halk Ekmek’in de satış için potansiyel varlıklar arasında olduğunu ifade etti. İGDAŞ’ın ardından sıranın İSPARK’a gelebileceğini, ancak bunun henüz gündemde olmadığını söyledi.
Bazı ekonomistler özelleştirmeye karşı çıkarken, bazıları ise kaynak yaratma açısından olumlu bir adım olabileceğini savundu.
İBB’den İGDAŞ planı: 10 milyar dolar değerleme ile halka arz İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na Neslihan Vural’ın açıklamaları soruldu. Roma’da gazetecilere yanıt veren İmamoğlu’nun değerlendirmeleri şu şekilde oldu:
- “Bir bürokratın haddini aşan bir açıklaması olmuş. İGDAŞ’ın özelleştirilmesiyle ilgili geçmişten gelen bir meclis kararı var. Halka arz özelleştirme anlamına gelir mi? Tam anlamıyla gelmez. Halka arz mümkün müdür? Mümkündür. Ama bu konular bürokrat arkadaşımızın gündemi değildir.
- Bu konular toplumda tartışılır ve o çerçevede ele alınır. Toplumcu ve kamucu anlayışla bunların finansal zeminde halkçı uygulamaları vardır. Geliştirebilir. Gündemimizde yok mudur? Hayır, vardır. Ama bu konu henüz masamızda bir müzakere sahasına bile oturmuş değildir.
- İçerikleri detaylı incelenmesi şart olan hususlardır. Haddini aşan bir açıklamadır. Halkçı, kamucu ve toplumcu anlayışla bunların yöntemleri dünya ölçeğinde mevcuttur. Ama bizim masamızda müzakere dahi edilmiş bir zemini yoktur.”