İran destekli Husiler tarafından 2014’ten bu yanan Sana merkezli kurulan hükümetin kontrolündeki Hudeyde Limanı, ülkenin batısında, Kızıdeniz’deki en önemli liman sayılıyor ve ülkeye insani yardım ile ticari emtianın girişinin can damarını oluşturuyor.
İsrail’in Hudeyde Limanı’na saldırısı, Binyamin Netanyahu hükümetinin açıklamasına göre, Husilerin 19 Temmuz’da Tel Aviv’e gerçekleştirdiği insansız hava araçlı saldırıya karşılık olarak verildi.
İsrail devlet televizyonu KAN’ın haberine göre, Husilerin Tel Aviv’deki ABD konsolosluk binası yakınlarına düzenlediği bu saldırıda, bir İsrailli öldü, 10 kişi yaralandı.
Evimiz İsrail Partisi lideri Avigdor Liberman, İsrail’in saldırdığı Hudeyde Limanı’nın “tamamen yok edilmesi” yönünde çağrıda bulundu.
Husiler, İsrail’in Gazze’deki saldırılarına tepki gerekçesiyle 31 Ekim 2023’ten beri Yemen açıklarında İsrailli şirketlere bağlı olduğunu belirttikleri ticari gemilere el koyuyor ve bazılarına da insansız hava araçları ve füzelerle saldırılar düzenliyor.
Husiler, Gazze Şeridi ve Filistin ile dayanışma çerçevesinde, dini, ahlaki ve insani görevlerinin gereği olarak, İsrail’in Kızıldeniz, Umman Denizi ve Hint Okyanusu’ndaki gemilerini veya bağlantılı gemileri işgal altındaki Filistin’in (İsrail) limanlarına yönelmesini engelleme kararlarını, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki saldırıları sona erip bölgedeki abluka bitene kadar uygulamaya devam edeceğini duyurmuştu.
ABD öncülüğünde kurulan koalisyon ise 12 Ocak 2024’ten bu yana, Husilerin bu saldırılarına karşılık Yemen’in çeşitli bölgelerindeki hedefleri vurmaya başladı.
Washington ve Londra’nın müdahalesi ve gerilimin tırmanmasıyla, Husiler, artık tüm ABD ve İngiliz gemilerini askeri hedefleri arasında gördüğünü duyurdu.
Yemen’in dünyaya açılan kapısı
Hudeyde limanı, Yemen’in Kızıldeniz üzerindeki batı kıyılarının orta kesimlerinde yer alıyor ve ülkenin başlıca dış ticaret limanı sayılıyor.
Bölgenin Doğu ile Batı arasındaki küresel ticaret hareketine yakınlığı nedeniyle liman, 1961 yılında dönemin Sovyetler Birliği’nin desteğiyle inşa edildi.
Önünden doğudan batıya çeşitli emtia ve petrol ticareti yapan gemiler geçen limanın yakınında da tam tersi yönde, doğu ile batı arasındaki uluslararası internet hatları, deniz alanının tabanından geçiyor.
Limandan, aynı zamanda, savaştan bu yana ülkeye ulaşan insani yardımların yanı sıra, çeşitli ihracat ve ithalat ürünleri ile Yemen’in geçmişte tanık olduğu ve halen devam eden büyüme ve gelişme sürecinin gerektirdiği her türlü emtianın geçişi gerçekleşiyor.
Hudeyde Limanı, Kızıldeniz kıyısındaki diğer limanlara göre stratejik konumu, uluslararası nakliye hatlarına yakınlığı, dalgalardan ve su akıntılarından doğal koruması ve muson rüzgarlarına maruz kalmaması gibi bir dizi avantaja sahip olması bakımından benzersiz sayılıyor.
Nakliye şeridi 10 bin 433 deniz mili uzunluğunda, 200 metre genişliğinde ve yaklaşık 10 metre derinliğinde olan liman, maksimum 31 bin ton yük kapasiteli konteyner gemilerini kabul etme kapasitesine sahip.
Limanda, 2014 yılına kadar, 250 metre uzunluğunda iki rıhtımın yanı sıra toplam bin 461 metre uzunluğunda 8 rıhtım bulunuyordu ve liman rıhtımı petrol tankerleri ve diğer petrol ürünlerinin boşaltılmasına ayrılmıştı.
Hayati tesislerin hedef alınması
Yangının ve yükselen dumanın büyüklüğünü ortaya koyan görüntülerde, İsrail’in Hudeyde Limanı’ndaki petrol ve petrol ürünlerinin depolarını kasten bombaladığı görülüyor.
İsrail’in bu saldırısı, Yemen’i artan yakıt ihtiyacını karşılamakta ek zorluklarla karşı karşıya bırakıyor.
Zorlu insani koşullar tehlikeli bir şekilde tırmanırken, Hudeyde kentinin en önemli enerji santrallerinden birinin yanı sıra, petrol tesisi ofisleri de İsrail tarafından vuruldu.
Yemen hükümetinin 2010 yılına ait verilerine göre, limandaki toplam alanı bir milyon metrekareyi aşan 12 depo kısmen veya tamamen İsrail bombardımanına maruz kaldı.
Husiler, şu ana kadar, limandaki toplam hasarın boyutunu, kargo gemilerini ve insani yardım karşılama imkanının kalıp kalmadığına ilişkin bir açıklama yapmadı.
Kaynak: TRT Haber