Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Aşı Geliştirme Merkezi’nde üretilen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı ile ilgili aşıda, dünyada ilk olarak FAZ-1 aşamasını geçerek FAZ-2 çalışmasına başlandı. ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun; FAZ-2 çalışmalarında aşının gönüllüler üzerinde kanla ilgili rahatsızlıkların tedavi süreçlerinde hangi sonuçların elde edileceğinin belirleneceğini aktardı.
ERÜ bünyesinde çalışmalarına devam eden ve Türkovac’ı geliştiren Prof. Dr. Aykut Özdarendeli başkanlığındaki Aşı Araştırmaları Merkezi’nde çalışmalar aralıksız devam ederken; Rektör Prof. Dr. Fatih Altun sürdürülebilirliğin sağlanması için Aşı Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü’nün kurulduğunu aktardı. Destekleri için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’a teşekkürlerini ileten Rektör Altun; enstitü sayesinde daha sistematik, hazır olarak öğretim üyesi ve bilim insanlarının bulunduğu süreç içerisinde çalışmaların devam edeceğini belirtti. Prof. Dr. Altun, “Maalesef yaşadığımız bir korona dönemi oldu. Burada üniversite olarak Türkovac aşısını ürettik. Tükovac aşısının insanlığa yarar sağlaması için gerekli çalışmaları tamamlamış olduk. Her zaman şunu söylüyorum; süreklilik esastır, sürdürülebilir olması esastır. Prof. Dr. Aykut Özdarendeli hocaya teşekkür etmek istiyorum, devamında da bu konuyla ilgili kendisiyle değerlendirme süreçlerimiz oldu. Bizim bu çalışmaları yapan bir merkezimiz var. Aşı Araştırmaları Merkezi olarak geçmekte ve cumhurbaşkanımızın çok büyük destekleriyle çalışmaları devam ettiriyoruz. Bu süreçleri konuşurken Aykut Hocamızın araştırmaları devam ediyor. Bu araştırmaların etrafında öğrencileri var, bilim insanları var. Burada önemli bir ekosistem var. ’Bu ekosistemi kadro olarak da koruyabilir miyiz’, ’bu yapıyı bozmadan ileriye dönük olarak ihtiyaç olursa araştırmalar yapacağımız bir sürece dahil edebilir miyiz’ diye konuştuğumuzda Aşı Araştırma Geliştirme Enstitüsü’nün kurulmasının zaruriyetinden bahsetti. Hızlı bir şekilde Aykut hocamızla birlikte YÖK başkanımızı ziyaret ettik, süreci aktardık. Kendileri çok olumlu karşıladılar ve bundan 10 gün önce de onaylamak suretiyle Aşı Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü’nü kurmuş olduk. Cumhurbaşkanımıza ve YÖK başkanımıza teşekkür etmek istiyorum. Bundan sonraki araştırmalarımızda daha sistematik, daha kadronun hazır olarak öğretim üyesi ve bilim insanlarının bulunduğu süreç içerisinde enstitü çatısı altında devam ettirmiş olacağız. Burada yeni, genç bilim insanlarının yetişmesi de daha seri olarak sağlanmış olacak. Bu çalışmaların da eminim belirli bir düzen ve formatta ilerleyecek olması, inanın burada öyle bir bilim insanlarından oluşan yapı var ki; sadece yurt içinden değil yurt dışından araştırmacılar, doktora çalışması olan, doktora sonrası araştırmalarda bulunan bilim insanları da var. Hep birlikte bu çalışmalarımızı enstitü çatısı altında geliştirmiş olacağız” dedi.
“Süreçler normal seyrinde gittiğinde çok uzun olmayan zaman diliminde aşıyı insanlığa kazandırmış olacağız”
Havaların ısınmasıyla birlikte ülkemizde bazı bölgelerde kene ısırması nedeniyle ölümlere yol açan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına karşı geliştirilen aşının FAZ-1 çalışmalarının tamamlandığının altını çizen Rektör Altun; gelişmeyi ’dünyada ilk’ olarak duyurdu. Uzun olmayan bir süre içerisinde aşıyı insanlığa kazandıracaklarını dile getiren Rektör Altun; “Bilim dünyasında yeni araştırmalar, yeni buluşlar devam etmek zorunda. Kırım Kongo Kanamalı Ateş virüsü ateşli hastalığı, bizim halk arasında ifade ettiğimiz kene ısırmasıdır. Aykut hocamız bununla ilgili çalışmalarını belirli bir noktaya getirmişken, koronavirüs sürecinde ara vermek suretiyle Türkovac aşısı için bütün enerjisini yoğunlaştırdı. Bu çalışması tamamlandıktan sonra tabi ki eski araştırması olarak devam ediyor. Aşı tamamlandı, birinci FAZ için de gerekli çalışmalar tamamlanmış durumda. Dünyada bu manada Kırım Kongo Kanamalı Ateş virüsü ile ilgili birinci FAZ aşamasını tamamlamış ilk aşı olarak geçiyor. Tabi bunu şöyle düşünebiliriz; korona kadar gündemimizde olmayabilir ama burada da insanların mağduriyetleri söz konusu. Biz de olarak Erciyes Üniversitesi bilim insanları olarak çalışmalarımızı devam ettiriyoruz ve önemli bir prestij olduğunu düşünüyorum. Bununla ilgili de elde edilecek sonuçların değerlendirilmesinden sonra ikinci FAZ aşamasında da çalışmalarımızı devam ettirmiş olacağız. İnşallah bu süreçler normal seyrinde gittiğinde çok uzun olmayan zaman diliminde bu aşıyı da başta ülkemize ve insanlığa kazandırmış olacağız” ifadelerini kullandı.