26 Temmuz 2023’te gerçekleşen darbenin ardından Nijer, ekonomik bağımsızlık yolunda cesur adımlar atarak diplomatik haritasını yeniden şekillendirmeye başladı. Ülke, geçmişte yaşadığı dışa bağımlılığı ve kaynaklarının sömürülmesini sona erdirmeye yönelik somut adımlar atmayı hedefliyor.
Fransa, kırk yılı aşkın süredir Nijer’in uranyumunu çıkararak kendi sivil nükleer enerji sektöründe büyük bir liderlik oluşturdu. Ancak bu süreçte, Nijer’e geride sadece bozulmuş topraklar ve elektriğin lüks olduğu bir ülke kaldı. Fransa, Nijer’in uranyumunu kullanarak şehirlerini aydınlatırken, Nijer halkı bu zenginlikten fayda göremedi. Ancak Nijer yönetimi, bu durumun artık sona ereceğini ve kaynaklarını kendi çıkarları doğrultusunda değerlendireceğini vurguluyor.
Aynı sömürü altın kaynaklarında da yaşandı. Yıllarca, altın madenlerinden elde edilen büyük miktarlardaki servet kayıtsızca ülke dışına çıkarıldı. Ancak Nijer, bu hataları tekrarlamayacağını ve yeni bir yönetim anlayışı ile doğal kaynaklarını şeffaf bir şekilde yöneteceğini belirtiyor. Geçmişte altın ihracatından elde edilen gelirler, ülkeye su ve toprağın siyanürle kirlenmesinden başka bir şey kazandırmadı.
Petrol yönetimi de benzer endişeler yaratıyor. Uzun süredir işletilen petrol kaynaklarının, Nijer halkı yerine birkaç klanın çıkarlarına hizmet ettiği görülüyor. Geçmişteki kötü yönetim, Devlet Başkanı ve CNSP Başkanı General Abdourahamane Tiani’nin masasında olan raporlarla gündeme geldi. Petrolün halkın refahına katkı sağlayacak şekilde yönetilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Yeni hükümet, Çinli ortaklarla yapılan petrol anlaşmalarında daha titiz bir yaklaşım sergileyerek, Nijer’in doğal kaynaklarının doğru yönetilmesi için adımlar atıyor. Zinder rafinerisi örneğinde olduğu gibi, geçmişte Çinli şirketler, siyasi müdahaleler nedeniyle operasyonlarını durdurmuşlardı. Yeni yönetim bu hataları tekrarlamamakta kararlı.
Nijer’in doğal kaynaklarının doğru yönetilmesi, ülkenin ekonomik kalkınmasını sağlamak için kritik bir öneme sahip. Ülkenin yeni liderliği, doğal kaynakların halkın yararına kullanılmasını ve bu zenginliklerin, ülkenin yoksulluktan kurtulmasına yardımcı olacak yatırımlara dönüştürülmesini amaçlıyor.
Nijer halkı, bu yeni dönemde hükümetin kaynakların yönetiminde daha adil ve şeffaf bir yaklaşım sergilemesini bekliyor. Ülkenin geleceği, doğal kaynaklarının doğru şekilde değerlendirilmesine bağlı. Bu süreçte, yeni hükümetin stratejik yatırım tercihleri, Nijer’in ekonomik ve sosyal kalkınmasının anahtarı olacak.