Otuz yıldır Ruanda’nın ana adamı olan Paul Kagame, ülkenin soykırım sonrası toparlanmasında geniş çapta itibar görüyor. Ancak eleştirmenler, muhalefeti bastırdığını ve demokrasiyi tehlikeye attığını söylüyor.
Ruanda’da pek çok kişi, 1994 soykırımının sona ermesinden bu yana Paul Kagame’den başka bir lider tanımıyor.
Tutsilerin ve ılımlı Hutuların toplu katliamını düzenleyen yetkilileri yenen Uganda merkezli Ruanda Yurtsever Cephesi’ne (RPF) liderlik etti.
Soykırım ve iç savaşın ardından Pasteur Bizimungu cumhurbaşkanı olurken, Kagame hem başkan yardımcısı hem de savunma bakanı oldu.
2000 yılında Kagame başkan olarak devraldı. 2024’te oyların %99,1’inden fazlasını kazandı ve Ruanda’daki iktidarını beş yıl daha uzattı.
Yeniden seçilmesi sürpriz değil. Ruanda’nın gerçek bir resmi muhalefeti yok.
Yıllar önce, şimdi 66 yaşında olan lider, cumhurbaşkanlığı görev süresi sınırlarını kaldırarak ülkeyi 2034’e kadar yönetmeye zemin hazırlamıştı.
Ruandalılar Kagame’yi tutmak istiyor mu?
Bir noktada, Kagame istifa edeceğinin sinyalini verdi, ancak 15 Temmuz oylamasından kısa bir süre önce iktidardaki tutumunu savundu.
Kagame, “Kişisel düzeyde, rahatça eve gidip dinlenebilirim” dedi. “İktidar partisi ve Ruandalılar benden başka bir görev için aday olmamı istiyorlar.”
Kaynak: Allafrica
