Ruanda, Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Alanı’nın, Rehberli Ticaret Girişimi aracılığıyla Gana ile resmen ticarete başladı.
Ruanda, Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Alanı’nın (AfCFTA) Rehberli Ticaret Girişimi (GTI) aracılığıyla Gana ile resmen ticarete başladı ve bu, Afrika içi ticareti artırmaya yönelik önemli bir adım oldu. Bu dönüm noktası, Gana pazarında artık mevcut olan kahve, çay, bal ve avokado ürünleri gibi birinci sınıf Ruanda tarımsal işlenmiş mallarını sergileyen Made-In-Ruanda sergisinin açılışıyla Accra’da kutlandı.
Pilot bir girişim olan GTI, seçili Afrika ülkelerinin AfCFTA kapsamında anlamlı ticaret yapmasını sağlayarak Ruanda’nın yanı sıra Gana, Kamerun, Mısır, Kenya, Mauritius, Tanzanya ve Tunus’un da katılmasına olanak tanır. AfCFTA Sekreterliği, sevkiyattan gümrük işlemlerine kadar ticaret sürecini destekler ve kıta genelinde ticaret belgelerini ve prosedürlerini iyileştirmek için etkisini izler.
Gana’daki Ruanda Yüksek Komiseri Rosemary Mbabazi, bu sevkiyatı Afrika Birliği’nin Gündem 2063’ünün ve Ruanda ile Gana arasındaki büyüyen ortaklığın güçlü bir yansıması olarak vurguladı. AfCFTA Anlaşması’nın ticaret engellerini ortadan kaldırmaya yardımcı olduğunu, kıtanın ekonomisini dönüştürebilecek daha büyük Afrika içi ticaretin kapısını açtığını belirtti. İki ülke arasındaki artan ticaret, Gana pazarıyla ilgilenen Ruanda şirketlerini ve Ruanda’da fırsat arayan Ganalı ihracatçıları kendine çekti.
AfCFTA temsilcisi Constance Moser, Ruanda’nın yüksek kaliteli tarım ürünlerini övdü ve Ruanda’nın kahve ve çayının küresel pazarlardaki değerini vurguladı. Girişimin, Afrika’nın refahı ve kendi kendine yeterliliği için ortak bir vizyonu temsil ettiğini ve her iki ülkeye de fayda sağlayan ekonomik bağlantılar kurduğunu sözlerine ekledi.
Gana Ticaret ve Sanayi Bakanlığı Baş Ticaret Sorumlusu Kofi Addo, kıtanın genç nüfusunun 2040 yılına kadar dünyanın en büyüğü olmasının öngörülmesi nedeniyle Afrika’nın tarımsal kaynaklarını etkin bir şekilde kullanmasının aciliyetini vurguladı. Addo, küresel sağlık bilincinin artmasıyla kıtanın büyüme ve kendi kendine yeterlilik konumuna gelmesiyle Afrika ülkelerini organik tarıma odaklanmaya çağırdı.